2. ABDÜLHAMİD HAN DÖNEMİ

Siyonistlerin en çok uğraştığı Osmanlı padişahlarından, son padişah Abdülhamid Han, neden siyonistlerin hedefinde idi? Birkaç cümle ile inceleyelim.

Hukuk fakültesi, ticaret fakültesi, güzel sanatlar, yüksek mühendislik fakülteleri, Dârü'l-Muallimât (kız öğretmen okulu) gibi eğitimde çağı yakalayan ve hatta çağının önüne de geçen adımlar atıldı.

Divan-ı Muhasebat (Sayıştay) kuruldu.



Sultan Abdülaziz zamanında kurulan karayolları teşkilatı çok daha güçlendirildi. Özellikle demiryollarında büyük bir devrim yapıldı. Haydarpaşa – Şam - Hicaz tren hattı açılarak kutsal topraklara demiryolu ile ulaşım sağlandı. Aynı zamanda dünyanın 2. metrosu olan Galata-Beyoğlu Tünel hattı açıldı.



Beykoz Kağıt Fabrikası, Şişli Etfal Hastanesi, Darülaceze (Huzurevi), Yıldız Sarayı ve Merkez Bankası hüviyetinde Osmanlı Bankası, Abdülhamid Han zamanında hizmete giren bazı kuruluşlardır.

Abdülhamid Han'ın en güçlü özelliklerinden biri de istihbarat teşkilatları idi. İstihbarat ağı ile güçlü bir hariciye (dışişleri) teşkilatına da sahip olmuştu.



Cami, mektep, medrese, çeşme ve köprü gibi yatırımları, şahsi hesabından vakfederdi.nbsp;

Batı, "Hasta Adam” dediği Osmanlı'yı yeniden dipdiri hale getiren Abdülhamid'i sindiremedi. 1897 yılında siyonistler,nbsp; Theodor Herzl başkanlığından Basel'de bir konferans düzenlediler. Bu konferansta alınan en önemli karar, 50 yıl içerisinde bir Yahudi devletinin kurulması idi. Fakat siyonistler için 2 büyük engel vardı: Müslümanların Kur'an bağlılığı ve Abdülhamid…



Bu sebeple, devleti ekonomik darlık içinde olan Abdülhamid Han'a "Osmanlı'nın tüm borçlarının ödenmesi hususunda yardımcı oluruz, karşılığında da Filistin'den bir karış toprak istiyoruz.” teklifi ile geldiler. Bu teklifi getiren Theodor Herzl, "Kan ile alınan toprakları, ancak kan ile geri veririm Benden bir karış toprak bile alamazsınız Arz-ı Mev' ud hayaliniz, ben yaşadıkça gerçek olmayacak” denerek Abdülhamid Han'ın huzurundan kovulmuştur.

Bunun üzerine Siyonistler,nbsp; Abdülhamid Han'ı tahttan indirme planlarına başladılar. Abdülhamid Han'ı insanların gözünde değersizleştirmek için her türlü iftira ile algı oluşturdular. Diğer taraftan, defalarca suikast girişiminde de bulundular.

Nihayetinde 31 Mart Vakası' nı da Abdülhamid'e mal ettiler ve İttihat Terakki aracılığıyla insanları padişaha karşı doldurdular. Maalesef tanınmış edebiyatçılar, kanaat önderleri ve âlimlerden de destek alarak Sultan'ın itibarını iyice zedelediler. Ve nihayetinde, Abdülhamid Han'ı tahttan indirmeyi başardılar.



Abdülhamid Han'ın tahttan inmesi sonrası,

Birçok toprak kaybı yaşandı.

Balkanlardaki etkinliğimiz sona erdi.

Mali refah düzeyi azaldı.

En kötüsü de Hilafet makamı fiiliyatını kaybetti. Ümmet-i Muhammed, başsız bırakıldı.nbsp;

Bu olaylar sonrasında, Sultan'ın indirilmesi destekleyen ve buna fetva veren birçok âlim ve kanaat önderi, pişmanlık duygusuna geç de olsa büründüler. Pişman olan bir şairin şu mısraları, her şeyi özetlemektedir:

Pâdişah hem zâlim, hem deli dedik,

ihtilâle kıyam etmeli dedik;

Şeytan ne dediyse, biz 'beli' dedik;

Çalıştık fitnenin intibahına.



Dîvâne sen değil, meğer bizmişiz,

Bir çürük ipliğe hülyâ dizmişiz.

Sade deli değil, edepsizmişiz.

Tükürdük atalar kıblegâhına.

Tahttan indirildikten sonra Mısır'a sürülen Abdülhamid Han, sonrasında Yıldız Sarayı'na döndürülerek ev hapsine alındı.

Cennet Mekan Ulu Hakan Sultan Abdülhamid Han, 10 Şubat 1918'de, ömrünü rızasını kazanmaya adadığı Rabb'ine kavuştu.

Ruhu içİn El-Fâtiha…

nbsp;

nbsp;

*YAZILARIN TÜM SORUMLULUĞU YAZARLARA AİTTİR

Yazarın Diğer Yazıları