Konya daki gayret tohumlarından bahsetmek isterim sizlere
Ben deniz yurt dışın da yaşayan bir kardeşinizim
Bir sabah seherin bereketiyle bereketlenmek için kalktım, abdest ile bedenimizi rahatlatıp, namaz ile de ruhumuzu rahatlamak için câminin yolunu tuttuk
O yolculuk bir başka yolculuktu, sessizliğin içerisindeki, sesliliğin hakîkati dile gelmekteydi
O ses, elbet kişilerin istitâdına göre değişgenlik göstermekteydi
O ses, hem tene şifâ, hem de rûhâ gıdaydı
O ses, hamd eden tabiatın ve hayvanatın sesiydi
O ses sorumluluklarını harfiyyen yerine getiren ve zikirlerini aksatmayanların sesiydi O ses, Ademoğluna en güzel ayna, en güzel tefekkür vesilesiydi
O ses belki de insana, olmanın yolunu aralayan bir sesdi.
Biz de bu seslere nâsibimiz ve gayretimiz kadar dokunmaya çalıştık.
Biz bu seslerle, bu ruh hâliyle câmiye yaklaştık
Camimin kapısın da küçük bir evlâdımızın camiye girdiğini gördük.
Yine o saatte başka bir Anne, 10 yaşların da olduğunu tahmin ettiğimiz evlâdını câmiye getirdiğini gördük, doğrusu iki duyguyu birden yaşadık, hem şaşırmış hem de mutlu olmuştuk.
Şaşırmıştık, çünkü seher vaktinde o yaştaki çocukları câmi de çok nâdir görmüştük, belki de hiç görmemiştik.
Caminin içerisine girdiğimiz de heyecânımız ve mutluluğumuz kat be kat artmıştı.
Câmi de nerdeyse büyüklerden daha çôk, çocuklar olduğunu müşâhede ettik.
Yeni bir uyanış mı başlamıştı, yeni bir doğuş mu başlamıştı, çucuk yaştaki Ali ler ve Fâtımâ lar mı belirmekteydi acabâ
Camide Ezanlar okundu, sünnetler ve farzlar kılındı, tesbihatlar çekilip duâlar edildi, üzerine bir de aşrı şerif okundu.
Camiden önce büyükler ayrılmaya başladı, çoçuklar ise hocanın yanına yaklaştı.
Hocamız yoklama kağıdını çıkardı tek tek çocukların isimlerini söyledi, ismi okunan çocuklar bur da dediler ve camiden ayrıldılar.
Tabiki bu atmosfer hem etkileyiciydi, hem de merâklandırıcıydı.
Biz de Hocamıza yaklaştık bu yoklamanın içeriğini ve çucuklarımızın camideki varlığını ve bereketini sorduk.
Hocamız da bizim sorulamıza şöyle cevap verdi.
Konya Büyük Şehir Belediye senin, Güle Oynaya Camiye Projesinden bahsetti. 60 gün içerisin de, 40 gün düzenli sabah namazına gelen çocuklara Bisiklet hediye edeceklerini söylediler.
Bu organizasyonu duyunca, Konya Büyük Belediyesini ayak ta alkışladım.
Bu organizasyonu düşünenleri, emek harcayanları, maddi destek sağlayanları ayakta alkışlıyorum.
Kimileri nârın tohumunu atarken kimileri de nûrun tohumunu atmakta
Seher vaktinin bereketi ve hikmeti, enerjisi ve hoşlukları o küçücük yüreklere ekilmiş.
O küçük yürekler elbet yârınların büyükleri olacaklar,
O büyümüş koca yürekli nesiller,
O büyümüş İmanlı ve ihlaslı nesiller,
Nice evlâdımıza, nice nesillere, kandil olacaklar, köşe taşları olacaklar inşaallâh.
Yukar da demiştik yâ
"Gayretler tohumlar gibidir."
Bu organizasyonla Anne ve Babalara hoş tohumlar ekilmiştir,
Bu organizasyonla daha nice evlatlara hoş tohumlar ekilmiştir,
Bu organizasyonla, idâre olunan nice nesillere, nice inananlara vallâhi çôk hoş tohumlar ekilmiştir.
Tohumlar Kurân-i olur ise, yeşerenler insanlar da Rahmâni olur,
Tohumlar Kurân-i olur ise, yeşeren ağaçların meyveleri de şifâlı olur.
Tohumlar Sünneti seniyye üzerine olur ise, umulur ve umûd edilir ki, efendimizin şefeatine nâil olunur.
Tohumları H/ak olanın geleceği ak ve pâk olur imiş.
Ey İnsanlar, ey kullar, ey cânlar!
Gelin o vakit, hep berâber Hâk tohumlar ekelim, hem biz, hem de gelecek nesiller aklaşsın ve paklaşsın.
*YAZILARIN TÜM SORUMLULUĞU YAZARLARA AİTTİR