Öztürk, KTO Toplantı Salonu'nda düzenlediği basın toplantısında, 2024'ün küresel ekonomi açısından zorlu bir yıl olduğunu, jeopolitik gerilimlerin, enerji fiyatlarındaki dalgalanmaların ve devam eden enflasyon baskısının, ekonomik görünümü karmaşık hale getirdiğini belirtti.
Türkiye'de 2024 yılı ilk çeyreğinin büyüme açısından verimli geçtiğini dile getiren Öztürk, "Ancak ikinci çeyrekte, Merkez Bankasının parasal sıkılaştırması ve yüksek faizler iç talep üzerinde etkisini göstermeye başladı. 2024 yılı ikinci çeyrek büyüme rakamları, yüzde 3 olan beklentilerin altında kalarak yüzde 2,5 gibi bir büyüme sağlandığını ancak bunun esas itibarıyla hizmetler ve inşaattan geldiğini gösteriyor." ifadelerini kullandı.
- "Türkiye'de en çok ihracat yapan 10. il Konya"
2024 yılında Konya'nın ihracat, istihdam, gayri safi yurt içi hasıla, girişimcilik ve birçok parametrede Türkiye ortalamasının üstünde veriler ile ülke ekonomisine pozitif katkı sağladığına dikkati çeken Öztürk, şöyle devam etti:
"Konya, yüzde 6,1 işsizlik oranı, yüzde 51 istihdam oranı ve yüzde 54 işgücüne katılım oranı ile işgücü istatistiklerinin en iyi olduğu iller arasında yer almaya devam etmiş olup, Türkiye ortalamasının üzerinde performans göstermiştir. 2024 yılı Ocak - Ekim döneminde 10 aylık ihracatımız 2,9 milyar dolardır. Konya, geçen yıl olduğu gibi bu yıl da Türkiye'de en çok ihracat yapan 10. ildir."
Ülke ve şehrin ekonomisine ilişkin değerlendirmeleri sonrası gazetecilerin sorularını yanıtlayan Öztürk, bir gazetecinin asgari ücrete ilişkin sorusu üzerine şöyle konuştu:
"Asgari ücrette Türkiye'nin en önemli meselesi, iş adamları açısından. Diyor ki iş adamı; 'Ben şu rakamı veriyorum, çok' Çalışan kardeşimiz de diyor ki; 'Ben 17 bin alıyorum, az' Çalışan kardeşimiz haklı. 17 bin az. Türkiye'de asgari ücretin üzerindeki yüklerin mutlaka kaldırılması gerekiyor. Gelir dağılımına, adaletine hizmet edecek ama bir taraftan da enflasyonu azdırmayacak bir oranın olması gerektiğini düşünüyorum."
- "Bölgelere ve sektörlere göre düzenleme gerekli"
Asgari ücrette bölgelere ve sektörlere göre düzenlemelere ilişkin raporlara işaret eden Öztürk, "Ben raporların hepsini okuduğumda Türkiye'nin hem bölgesel hem sektörel asgari ücreti aynı anda uygulaması gerektiğini düşünüyorum. Yani 'x' bir yerde, ağır bir sanayide çalışan bir kardeşimizle, hiçbir işi küçümsemiyorum ama bir otelde komi olarak çalışana asgari ücret aynı olamaz. Yine Konya'nın merkezinde çalışan bir kardeşimizle, Doğanhisar ilçesinde çalışanın ücreti de aynı olmamalı. Çok hassas çalışılması gereken bir konu." değerlendirmesinde bulundu.