KÖKLERİMİZ SORUNLARIMIZ OLMASIN

Psikoloji bireysel midir? Yoksa köklerle mi ilgilidir?
Çoğu zaman sürekli hayat mücadelesinin kısır döngüleri ile boğuşur dururuz, kendi kendimize…
Bu mücadele 4'lü yaşlarımız da kendini ifade edebilip edememekle başlar. İlkokul da artık dış dünyayla birlikte stres seviyemiz üst seviyelere çıkar. Ortaokul-lise derken hem hormonlarımız, hem duygularımız, hem dersler, hem fiziksel değişiklikler, hem de geleceğe atacağımız adımın başlaması…
İnsan için her dönemin güzellikleri olduğu kadar her zaman zorlukları da oluyor, mücadele mücadele mücadele… Tüm bu koşuşturmada bazen asla geçemediğimiz engeller oluyor. Diyoruz ki "bu benim imtihanım galiba”. İşte tam da bu anda şuan gündemde olan bir terapi yönteminden neler yaptığımız bir örnekle size ifade etmek isterim.
Aile Dizimi
Bert Hellinger tarafından bir çok psikolojik terapi ve şamanik uygulamaların birleşimi ile ortaya çıkartılmış terapi yöntemidir.
İnsanoğlu mantar misali yerden tek başına bitmez. Tıpkı bir çınar ağacı gibi uzunca köklü bir yapının bir parçasıdır. Bu terapi yöntemini destekleyen birkaç atasözümüz de var;
"Dede erik yemiş torunun dişi kamaşmış”
"Annenin kaderi kızın çeyizidir”
"Oğlan dayıya kız halaya çeker”…
Bir gün bir erkek danışanım geldi. Şikayeti kadınlara güvenememekti. 40'lı yaşlarında olmasına rağmen 3 evlilik yapmış fakat hepsi güvensizlik sebebiyle bitmişti. Beyanına göre aslında eşlerinin hiç biri ona güvenini sarsacak bir şey yapmamıştı, fakat kişi asla eşlerinin beyanına inanamıyordu…
Ailesinden bahsederken kendisinin tek çocuk olduğunu fakat babasının 3 evlilik yaptığını bildirmişti. Kişi babasının ilk hanımından olmuş fakat ikinci anneyle büyümüştü. Aşırı şiddet, hakaret ve küfür içinde büyümüştü. İçinizden "ben olsam bende güvenmem kadınlara böyle büyüsem” dediğinizi duyar gibiyim. Biraz daha geriye gidip babasının babasını sorguladığımda o kişi de 3 evlilik yapmıştı ve babası tek çocuktu, babası da ilk hanımdan olmuştu ve ikinci hanımla büyümüştü. Danışanımızında ilk evliliğinden bir oğlu vardı. Şimdi de "bu kadar tesadüf fazla” dediğinizi duyar gibiyim.
Danışanım  hem artık kadınlara olan güvensizliğin son bulmasını hemde bu döngünün sebebini öğrenip artık son vermek isteğindeydi. Danışanımla aile dizimi tekniğini uygulama kararı aldık ve açılımını yaptık.
Kısır döngümüz o kadar güzel yansıdı ki açılıma. Öncelikle danışanımızı ve çekirdek ailesini temsilen insanlar alana girdi fakat hiç biri etkileşim içerisinde değildi. Birbirlerinden son derece mesafeli ve soğuk duruyorlardı. Danışanımıza nasıl hissettiğini sorduğumdaysa, "kalbim sıkışıyor, hiç güvende değilim” dedi. İlerleyen zaman da üvey annesi ile büyüdüğü için dizime onu da aldık. Dizime üvey annenin girmesiyle danışanımı temsil eden kişinin yanına gitmesi bir oldu. Danışanımı temsil eden kişi üvey annenin yaklaşmasından rahatsızdı, uzaklaşıyordu. Üvey anne de senin benim korumama ihtiyacın var diyip yaklaşıyordu. Babayı temsil eden kişiye sorduğumda ise bu yaklaşmanın onu tedirgin ettiğini her an kötü bir şey olabileceğini söylüyordu. Önce bu alanın düzeltilmesi gerektiğini düşünerek kişiyi ve üvey anneyi "helalleştirip” ayrılmalarını sağladım. Sonra açılıma devam ettik. Dedeyi temsilen seçilen kişi açılıma dahil olması ile beraber, baba rolünde ki temsilciye dönüp "her şey senin yüzünden” dedi. Sonra dedenin babasını temsilen birini açılıma dahil ettik (aramızdan kaç kişi dedesinin babasını tanıyordur?). Dedenin babasını temsil eden kişi açılıma dahil olduğunda ilk söylediği "sanki birini seviyorum ama birlikte değilim gibi kalbim acıyor” dedi. Benim gözlemlediğim kadarıyla sorun buradan geliyordu. Dizimi sonlandırmak için büyükten küçüğe, geçmişten bu güne ataların onurlandırılması ile dizim yapılıp kapandı.
Danışanımız dizimden sonra ilk görüşme de "çok rahatladığını, sanki sırtında görünmeyen bir yük varmış da onu bir kenara bırakmış” gibi hissettiğini açıkladı. Daha sonraki görüşmemiz de atasını araştırıp büyük dedesinin birini çok sevdiğini nişanlı olduğunu ama o sırada dedesinin annesi ile ilişki yaşadığını ve dedesine hamile kalınması üzerine büyük dedenin sevdiği ile evlenmemesi olduğunu öğrendiğini açıkladı.
Danışanımızla bireysel birkaç seans daha yaptıktan sonra artık hem kendine hem de kadınlara güveni olan bir adam olarak vedalaştık.
Danışanım hayatında ki bu kısır döngünün iptalini istedi ve başardı. Peki sizin hayatınızdaki kısır döngüleriniz ne durumda? Onlardan kurtulmak bir adım uzağınızda kendinize bu şansı tanımalısınız. Sevgi ve Selametle… 
Uzm.Kl.Psikolog Gizem Koputan
 
 *YAZILARIN TÜM SORUMLULUĞU YAZARLARA AİTTİR
                                                                                                                              

*YAZILARIN TÜM SORUMLULUĞU YAZARLARA AİTTİR

Yazarın Diğer Yazıları