TARİFSİZ ACI

Zamanın en acı gerçeği bir kere daha canımızı yaktı ve umudumuz, nefes alan herkes için varlığını sürdürmeye çalıştı. Kalbimizin içinde bir sızı, boğazımızdan bir lokma yemek geçmedi. Hissettiğimiz en ufak depremde bile panik olurken orada insanların enkaz altında can mücadelelerini düşündük, bir çıkış yolu bulamadık. Zaman o hafta nasıl geçti, ne şekilde geçti ben hiçbir acıyla tarif edemem. Her bebek sesinde tüylerim diken diken olurken bir annenin feryadıyla dağlandım. Felaketin gerçek boyutunu ne kadar bulunduğum şehirde hissedemezsem bile içimde, orada bulunan ve bu duruma şahitlik eden birisi yaşıyormuş gibi davrandım, böyle düşünmek bile ne kadar korkunç ve çaresiz geliyor anlatamıyorum. 

Belki de son kez yemeklerini yiyen ailenin mutlu tablosu gözlerimin önünden gitmiyor. Hiçbirisini tanımıyorum ama duyduğum acı tanıdığım birini kaybetmekten daha çok yaktı canımı. Başıma gelse neler olur diye düşünürken hissettiğim tarifsiz çaresizliğin bana neler kattığını anlamak, gerçeğe bir adım daha yaklaştırdı; sevginin ve birlikteliğin varlığıydı bu. Öncelikle iki kavramın varlığını düşünecek olursak, gerçekten karşısında duracak hiçbir engel yok. Bölgeden gelen iç ısıtıcı görüntüler, yardım çağrısına koşan her millet… ne olursa olsun, böylesi bir kardeşliğin varlığını, yalnız olmadığımızı anlamak bir nefes sesi duymak kadar çok güzel.

​Bu felaketin varlığını hafızalarımızdan asla silemeyeceğiz fakat bir daha yaşamamak adına gönüllerin edasıyla dua ederek dileyeceğiz. Yakınlarını kaybeden her kardeşimin sabrının bol olması temennisi ile…

*YAZILARIN TÜM SORUMLULUĞU YAZARLARA AİTTİR

*YAZILARIN TÜM SORUMLULUĞU YAZARLARA AİTTİR

Yazarın Diğer Yazıları