Küresel Denge Derneği Başkanı Nuran Talu, dünyanın bu yüzyılda iklim değişikliğine karşı duyarlı olması gerektiğini belirterek, "Başka takdirde hiçbirimiz bu yaşam kalitesini, refahı ya da bu ekonomiyi ve ekolojik koşulları göremeyiz. Hızlı davranmamız lazım." dedi.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca 21-25 Şubat'ta Konya'da düzenlenen Türkiye'nin ilk İklim Şurası'na katılan Talu, Türkiye'de önemli ve etkin çevreci adımların atıldığını, siyasi otoritenin iklim değişikliğiyle mücadeleye sahip çıktığını söyledi.
İklim değişikliğinin, kuraklık, sel, yangın gibi afetleri de beraberinde getirdiğini aktaran Talu, bu konuda bütün ülkeler gibi Türkiye'nin de sorumlulukları olduğunu belirtti.
- "Şu anda iklim değişikliğiyle mücadeleye çok büyük bir destek var"
Talu, siyasi irade himayesinde sivil toplum kuruluşları, üniversiteler ve özel sektörün iklim değişikliğiyle mücadele etmesi gerektiğini vurgulayarak, şu ifadeleri kullandı:
"Ucuz bir meseleden bahsetmiyoruz. iklim değişikliğiyle mücadele birçok sektörde ciddi yatırımları beraberinde getirecek. Kalkınma anlayışımızda bile bir değişikliğe, dönüşüme ihtiyacımız var. Şu anda iklim değişikliğiyle mücadeleye çok büyük bir destek var. Çünkü motivasyon yüksek. Türkiye'de siyasi irade, iklim değişikliğine sahip çıkmış durumda. Bizler yıllardır iklim değişikliği çalışıyoruz. Bu anlamda Türkiye'nin bu motivasyonla çok faydalı çalışmalar yapacağını, şurada alınan kararların yatırımlara ve politikalara dönüşeceğini düşünüyorum."
Sera gazı emisyonlarının, enerji sektöründeki büyüme nedeniyle oluştuğunu anlatan Talu, buna bütün dünyadaki yanlış yakıt kullanımlarının sebep olduğunu bildirdi.
Bu nedenle kömür, petrol ve doğal gaz gibi fosil yakıt kullanımının azaltılması gerektiğine değinen Talu, "Yüzümüzü güneşe dönmemiz, rüzgarın esintisine bırakmamız gerekiyor. Yani yenilenebilir enerji kaynaklarımızla büyümeyi, refahı öğrenmeliyiz. Türkiye bu konuda çok adım attı." diye konuştu.
- "Belediyeler heyecanlı"
Talu, iklim değişikliğinden en çok kentlerin etkileneceğini ifade ederek, "Orman yangınları gibi afetlerin hepsi iklim değişikliğine bağlı meteorolojik afetler. Ya da şiddetli kuraklık, kentlerdeki ısının aşırı yükselmesi ve şaşırtıcı hava olaylarına rast gelmemiz. Amerikan filmlerinde gördüğümüz hortumları artık ülkemizde görmeye başladık. Bunlar olağan dışı, iklim değişikliği nedeniyle tetiklenen afetler. Bu afetlere karşı hem kent yönetimlerinin hem de merkezi yönetimin teşvik mekanizmaları ve mevzuat geliştirmeleri lazım." değerlendirmesinde bulundu.
İklim değişikliğiyle mücadelenin hem bölgesel hem küresel bir sorun olduğuna dikkati çeken Talu, şunları kaydetti:
"İklim şurasıyla yerel belediyelere yol gösterici haritalar sunacağız. Yerel Yönetimler Komisyonunda bunları tartıştık. 'Yerel iklim eylem planlarını belediyeler yapsın.' diyoruz. Bazı örneklerimiz var, belediyeler bunu yapabiliyor. Türkiye bundan yaklaşık 7-8 yıl önce Gaziantep ile başladı, sonra Konya'da, Antalya'da yapıldı. Bunu bütün dünya da yapıyor. Şu anda Konya, Samsun, Sakarya, Muğla birer örnek. 4 pilot il var. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımız zaten belediyeler için bir tavsiye karar çıkardı, 'Her belediye kendi bünyesinde tıpkı fen işleri gibi, imar daire başkanlığı gibi iklim değişikliğiyle mücadele birimini oluştursun.' dedi. Türkiye'de birçok belediye bu heyecanla bu birimleri oluşturmaya başladı."