Tesisin işletme sorumlusu Ramazan Karabıyık, işletmenin Beyşehir Gölü'nden çıkan su ürünlerini değerlendirmek amacıyla kurulduğunu söyledi.
Daha sonraki yıllarda fabrikada, çiftlik balıklarının fileto halinde işlenmeye başlandığını anlatan Karabıyık, sıfırın altında 35-40 derecelerde şoklanan ürünlerin paketlenip satışa hazır hale getirildiğini vurguladı.
Tesiste ağırlıklı tatlı su levreğinin fileto haline getirilerek yurt dışına ihraç edildiğini belirten Karabıyık, şöyle konuştu:
"Geçmişte 17-18 işletme Beyşehir Gölü'nden çıkan balıkları fileto yaparak yurt dışına satıyordu. Gölde o kadar çok balık vardı ki bu işletmeler tatlı su balığı işlemeye yetişemiyordu. Beyşehir Gölü'nde balık bitince mecburen deniz ürünlerine yönelmek durumunda kaldık. 10-15 yıldır tesisimizde, çiftliklerde yetiştirilen ya da denizlerden gelen ürünleri işlemeye devam ediyoruz. Gölde balık nesli bitince, bu işi yapan işletme sayısı da çok azaldı. Bölgede 3-5 işletme kaldı."
Konya'nın balığı birçok ülkeden talep görüyor
Tesiste deniz balığı sardalya, torik ve kefalin yanı sıra çiftliklerde yetişen somon, çipura ve deniz levreğinin işlendiğini aktaran Karabıyık, şunları kaydetti:
"Tesisimizin üretim kapasitesi yıllık bin ton civarında ve kapasiteyi zorluyoruz. Büyük bölümü kadın olmak üzere 30-35 çalışan istihdam ediyoruz. Ürünlerimiz, başta Avrupa ülkeleri olmak üzere birçok ülkeden talep görüyor. Almanya, Fransa, Hollanda, Rusya ve Libya'ya, iç piyasada ise ağırlıklı olarak turizm bölgelerindeki otellere gönderiyoruz. Yılda ortalama 2 milyon dolar yurt dışı satım yapıyoruz. Hedefimiz daha fazla ihracat ve üretim."
Karabıyık, Konya'da deniz balığı işleyen fabrikanın olmasının bazı müşterilerde şaşkınlık oluşturduğunu ifade ederek, "Konya'da 'balık tesisi olması nasıl bir şey, bu balıklar burada ne arıyor' diye soruyorlar. Bu tesisin mayası Beyşehir Gölü olduğu için balık işleme kültürü oluşmuş. Beklentimiz ayrıca sudak balığı işlediğimiz günlere yeniden dönebilmek çünkü yurt dışında sudak balığına talepte bir sınır yok." diye konuştu.
.
.
