Konya'da 200 gram ekmeğin 6 liradan satılmaya karar verildiğine dikkat çeken Arslan, "ekmek tüketicinin en hayati gıdası ve günlük enerjisidir. Son 1 ayda ekmeğin fiyatı ikinci kez zamlandı. Bu sebeple hububat şehri Konya'mızda yapılan bu zammı kabul etmiyoruz. Halkımızın ekmeğine dokunmayın. Burada aslında hükümet her konuda olduğu gibi suçu fırıncı esnafımıza yüklemek istiyor. Ancak fırıncı esnafımızın girdi maliyetleri bir gecede arttı. Halkın sırtına yüklenen vergi zamları fırıncı esnafımızın zam yapmasına neden oldu. Burada sorumluluk alması gereken iktidarın kendisidir. Hububat hasat döneminde ekmeğe gelen bu zammın kabul edilebilir bir tarafı yoktur." dedi.
ARSLAN: EMEKLİLER MAYIS AYI MAAŞINI ARAR HALE GELDİ
Emekliye ve asgari ücretliye verilen zammın daha vatandaşın cebine girmeden eski seviyesine geldiğine dikkat çeken Arslan, şunları söyledi.
"Bu demek oluyor ki; birkaç ay içerisinde emeklilerin aldığı maaş Mayıs ayındaki maaşları aratır hale gelecek. Seçimlerden sonra Türk Lirası yaklaşık yüzde 35 değer kaybederken Emekli ve asgari ücretliye verilen zam Aslında verilmemiş gibi oldu."
ARSLAN: VATANDAŞIN TÜRKİYE ATEŞ PAHASI!
Vatandaşın Türkiye'sinin "ateş pahası” olduğunu ifade eden Arslan, ÖTV ve KDV zamlarını şu ifadelerle eleştirdi: "Erdoğan, ÖTV'yi arttırma yetkisini ilk olarak akaryakıtta kullandı. Bir gece yarısı operasyonuyla akaryakıt 6 TL zamlandı. Şimdi bu zam, iğneden ipliğe her şeye (akaryakıt, doğalgaz, ulaşım, ekmek, gıda, temizlik, elektronik eşya) kat kat yansıdı ve yansımaya devam edecek. Enflasyon daha da artacak. İktidar, bozduğu ekonomiyi memura, işçiye, emekliye, vatandaşa yüklediği vergiler ve zamlarla düzeltmeye çalışıyor. Millete çay kaşığıyla verdiklerini kepçeyle alıyor.”
ARSLAN: TÜKETİCİLERİN MEVCUT GELİRLERİYLE ZORUNLU GİDERLERİNİ KARŞILAMASI MÜMKÜN DEĞİL
Tüketicinin bütçesinin son derece olumsuz etkilendiğini belirten Arslan, son olarak yüksek kira fiyatları ile ilgili konuştu.
"Tüketicinin gıda, kira, eğitim gibi zorunlu giderlerini mevcut geliriyle karşılaması mümkün değildir. Bu şartlarda devlet her şeye yüzde yüzün üzerinde zam yaparken ev sahiplerini %25 zam yapmaya zorlayamaz. Bu yapılan, serbest piyasaya müdahale anlamı taşır. Devlet, ilk önce fedakârlığı kendisi yapmalıdır. Özellikle de dar gelirli ailelere kira desteği yapılmalıdır. Fedakârlığı, ev sahiplerinin yapmasını bekleyemezsiniz. Böyle giderse ev sahipleri evlerini satılığa çıkarırlar. Ev fiyatları düşer diye, yeni ev yapımları azalır. Ev yapımları azalınca sonunda, ev fiyatları uçar ve insanlar bir süre sonra evsiz kalır. 'Serbest Piyasa' ekonomisine müdahale her zaman kötü sonuçlar doğurur."