ABD'de başkanlık seçimlerine günler kala Lübnanlılar yeni başkandan ülkelerine yönelik saldırılarını durdurması için İsrail'e baskı yapmasını umuyor.
Lübnanlıların çoğu Cumhuriyetçi Donald Trump ile Demokrat Kamala Harris'i "aynı madalyonun iki yüzü" olarak görse de ABD seçimlerinin İsrail'in Lübnan'a yönelik saldırılarının kaderini belirleyeceğinden onlar için çok önemli olduğunun farkında.
İsrail'in saldırılarının arttığı, binlerce sivilin ölümüyle sonuçlanan katliamların yaşandığı, yerlerinden edilen yüz binlerce kişinin barınma yeri arayışı içinde olduğu ülkede başkent Beyrut sokaklarında Lübnanlılara ABD'deki başkanlık seçimlerinden beklentilerini ve başkanlık yarışını kimin kazanmasını tercih ettiklerini sordu.
"Trump ve Harris, aynı madalyonun iki yüzü"
Lübnanlı Cemal Hicazi (54), "Aslında her iki aday da aynı madalyonun iki yüzü, ikisi de birbirlerinden daha kötüler ve onlardan ülkelerimiz için yıkımdan başka bir şey gelmedi." dedi.
Her iki adayın da "insanları ve taşları öldüren, yok eden İsrail'i desteklediğini" söyleyen Hicazi, "onlardan kötülükten başka bir şey gelmeyeceğini" dile getirdi.
Lübnanlı Yunus Yasin (60) de "Trump ve Harris, aynı madalyonun iki yüzü. Hepsi Yahudileri destekliyor ve dünyanın dizginlerini onlar kontrol ediyor." diye konuştu.
"Biz, savaşı kimin durduracağına bakıyoruz"
Lübnanlı Muhammed Rahhal (55) ise "Trump ya da Harris, kimin kazandığı önemli değil, önemli olan İsrail'in Lübnan'a karşı yürüttüğü savaşı kimin durdurabileceğidir. Trump ve Harris bizim için aynı, Orta Doğu konusunda da benzer düşüncelere sahipler. Önemli olan Lübnan'a yönelik savaşın durdurulmasıdır. Katliamlar, cinayetler, yıkımlar...Yeter artık." ifadelerini kullandı.
Lübnan'ın şu sıralar acilen ateşkese ihtiyacı olduğunu vurgulayan Rahhal, katliamlarını sürdüren İsrail'e verdiği desteğin ABD'nin imajını etkilemeyeceğini, çünkü her tarafın müttefiki bulunduğunu ve müttefikini korumak ve muhafaza etmek istediğini söyledi.
"İsrail'e verdiği mutlak destek nedeniyle ABD'nin imajı sarsıldı"
Lübnanlı İbrahim Yahya (57), Arap toplumuna bakışının Trump'tan daha iyi olduğunu düşündüğü Harris'in başkanlık yarışını kazanacağı öngörüsünde bulundu.
Yahya, Orta Doğu'ya sükunet getirmeyi başarması halinde Arapların ve Müslümanların Harris'e oy vereceğine dair umut olduğunu, özellikle de ABD'nin Michigan eyaletinde geniş Arap toplulukları bulunduğunu ve onların ABD seçimlerinde etkili olduğunu söyledi.
Harris'in şu aşamada Orta Doğu için en iyisi olduğunu çünkü bölgedeki durumu yakından takip ederek Trump'tan daha fazlasını verebileceğini savunan Yahya, ancak her halükarda seçilecek yeni başkandan Orta Doğu'daki savaşları sona erdirerek ekonomik toparlanmanın sağlanmasını ve dış politikasının şimdikinden daha iyi olmasını beklediklerini ifade etti.
ABD'nin izlediği dış politikanın şu an zayıf ve eskisi gibi olmadığını, önümüzdeki günlerde daha da güçlü olması gerektiğini dile getiren Yahya, şöyle konuştu:
"Gazze ve Lübnan'da yaptıkları konusunda İsrail'e mutlak destek vermesi, bir şeyi konuşup başka bir şey yapması nedeniyle ABD'nin imajı sarsıldı. Sivillerin öldürülmesi sadece küçük bir açıklamayla kınanıyor ve bu konuda herhangi bir katılık benimsenmiyor. İsrail sivilleri öldürmeye devam ediyor ve kimseyi dinlemiyor, dolayısıyla ABD'nin politikası zayıfladı."
"Biz sadece evlerimize dönmek istiyoruz"
Yerinden edilerek Beyrut'a yerleştiğini ve bir an önce savaşın bitmesini beklediğini söyleyen Lübnanlı Vefik Ferhat (70) ise ABD'de başkanlık koltuğuna kim oturursa otursun aralarında hiçbir fark olmadığını dile getirdi.
Ne olursa olsun topraklarını terk etmeyeceklerini ve evlerine döneceklerini vurgulayan Ferhat, "İsrail ne yaparsa yapsın geri döneceğiz. ABD başkanı Lübnan'ın özgürlüğünü ve demokrasisini korumalı, ne eksik ne fazla, barış içinde yaşamak istiyoruz. Biz sadece evlerimize dönmek istiyoruz." diye konuştu.
Vefik Ferhat'ın kardeşi Hüseyin Ferhat (65) da ABD'de yeni seçilecek başkanın, Lübnan'ın düşmanı olmaması ve iki ülke arasında iyi ilişki kurulması gerektiğini söyledi.
İsrail'in Lübnan'da şiddetlenen saldırılarında 2 bin 897 kişi öldü
Hizbullah ile 8 Ekim 2023'ten beri kontrollü çatışmalara devam eden İsrail ordusu, 23 Eylül'de Lübnan'ın güney kentlerinin yanı sıra Bekaa ve Baalbek bölgelerine yoğun hava saldırısı başlattı.
Hizbullah lideri Hasan Nasrallah, İsrail ordusunun 27 Eylül'de Beyrut'a düzenlediği hava saldırılarında öldürüldü.
İsrail ordusu, 30 Eylül'de de Lübnan'ın güneyinde "Hizbullah'ın altyapısına yönelik sınırlı ve yoğun" kara saldırılarına başladığını bildirdi.
Lübnan Sağlık Bakanlığının verilerine göre, 8 Ekim 2023'ten bu yana düzenlenen İsrail saldırılarında 2 bin 897 kişi öldü, 13 bin 150 kişi yaralandı.
İsrail bombardımanı nedeniyle Lübnan'da yüz binlerce kişinin yerinden olduğu tahmin ediliyor.
Ülkenin güney kesimlerinden başkent Beyrut'a ve kuzeye göç dalgası devam ederken, Lübnan hükümeti yerinden edilen kişilerden 518 binden fazlasının Suriye'ye göç ettiğini açıkladı.