Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğindeki AK Parti hükümetlerinin icraatı, "Hep Birlikte Yeni Hedeflere" başlıklı gazetede anlatıldı.
"Türkiye Yüzyılı" vurgusunun ön plana çıktığı gazetede, sanayiden yüksek teknolojiye, eğitimden dış politikaya, savunma sanayisinden enerjiye, tarımdan sosyal ve kültürel yaşama, sağlıktan eğitim, gençlik ve spora kadar birçok alandaki yatırımlara yer verildi.
Türkiye'nin 81 ilinde dağıtımı yapılan ve 5 milyon adet basılan gazetede, Ayasofya'nın ibadete açılması başta olmak üzere din, dil, vicdan ve fikir özgürlüğü konularındaki adımlar anlatıldı. 16 sayfadan oluşan gazetede, zengin görseller de kullanıldı.
Gazetenin ilk sayfasında, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın değerlendirme yazısına yer verildi.
Erdoğan, "Kıymetli vatandaşlarım, aziz kardeşlerim" hitabıyla kaleme aldığı yazıda, siyasete hangi duygularla başladığını şöyle anlattı:
"Sevdam İstanbul'un mütevazı bir mahallesinde, kısıtlı imkanlar içinde yaşarken, büyüklerimiz, 'ülkemiz bir cennet' derdi. Dört mevsimin yaşandığı, üç tarafı denizlerle çevrili bir doğamız ve şanlı bir tarihimiz vardı. Fakat milyonlarca insanımız sıkıntılar içerisindeydi. Öyle ki vatandaşımızın da devletimizin de boynu büküktü. Tıpkı sizler gibi bu durumu kabul edemez ve 'Neden daha iyisi olmasın' diye düşünürdüm. Hedeflerim ve hayallerim büyüktü, bu hayalleri gerçeğe dönüştürmek için bir ömrü adamak gerekiyordu. İşte benim siyaset yolculuğum bu duygularla başladı."
"Geriye dönüp baktığımda hayatımı, ülkem için kurduğum hayalleri gerçekleştirmeye adadığımı görüyorum" ifadesini kullanan Erdoğan, İstanbul'un belediye başkanı olduğunda, altyapısı sağlam olmayan bir kentin, su gibi en temel ihtiyaçtan bile mahrum kalabileceğini, çöpler içinde yaşamaya mahkum olabileceğini gördüğünü belirtti.
Erdoğan, "En büyük kaynağı altyapıya harcadım. Bugün İstanbul'da sular gürül gürül akıyorsa, o gün yaptığımız altyapı yatırımlarımız sayesindedir." değerlendirmesinde bulundu.
Yolları, köprüleri, tünelleri ve havalimanları yeterli olmayan hiçbir ülkenin zenginleşemediğini gördüğünü belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
"'Kaynak var veya yok, ne olursa olsun öyle bir altyapı yapalım ki Türkiye, yüzyıllar boyunca rahat etsin' diye düşündüm. Bugün gördüğünüz yolları, köprüleri, tünelleri, havalimanlarını her türlü engeli göze alarak işte bu sebeplerle yaptık. Yıllar geçtikçe, attığım bu adımların, ülkemizi nasıl zenginleştirdiğini göreceksiniz.
Dünyadaki paylaşıma baktım ve gördüm ki savunması güçlü olmayanlar, ikinci sınıf ülke olarak kalıyor. Savunma, bir ülkenin kale duvarlarıdır. Eğer orayı sağlam yapmazsanız, içerideki her şeyi kaybedersiniz. İşte bu nedenle neye mal olursa olsun, isterse tüm dünya karşımıza çıksın, savunma sanayimizi güçlendirmeyi temel hedeflerimden biri yaptım. Bunun için 85 milyon olarak hepimiz refahımızdan fedakarlıklar yaptık ve ülkemizin gelecek yüzyılını sağlama aldık. İçeride ve dışarıda terör odaklarının belini bu güçle kırdık.
Montaj ve taklit sanayi ile başka milletlerle rekabet edemeyeceğimizi gördüm. Sanayimize öncülük edecek, Türkiye'mizin gençlerine ufuk açacak milli ve yerli otomobilimiz TOGG'u üretmeyi hep birlikte başardık. Teknolojide dünya tarihine güçlü bir iddia ve iz bıraktık."
Dünya savaşlarının asıl sebebi, refah ve gelişmesinin en temel taşı olan enerjide dışa bağımlılığın, Türkiye'nin en zayıf noktası olduğuna işaret eden Erdoğan, dışarıdan ve içeriden konulan engellere karşı azim ve kararlılıkla mücadele ederek ülke tarihinde ilk kez doğal gaza sahip olunduğunu, zengin petrol yatakları keşfettiklerini vurguladı.
Avrupa'nın en büyük güneş enerjisi ve hidroelektrik santrallerini kurarak enerjide bağımsız ülke olma hedeflerine yaklaştıklarını da ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:
"Ülkemizin kaslarını nasıl güçlendirdiğimizin bazı örneklerini bu gazetede göreceksiniz. Böyle bir yola çıkarak, yerli ve yabancı güç odaklarının düzenine boyun eğmedik. Bizleri hedefe koydular. Ama dost düşman herkes şahsımla ilgili şu hakkı teslim eder. 'Onun kadar çalışkan lider yok'. İşte beni gece gündüz çalışmaya teşvik eden, bana güç veren hayaller, hedefler, düşünceler bunlardır. Arzu ediyorum ki bu projeleri eksiksiz olarak tamamlayıp milletime, gençlerimize ve çocuklarımıza vazifemi tam olarak yapmış olayım. Söz uçar, eser kalır. Türkiye'nin en büyük şehrinin belediye başkanlığını, Türkiye Cumhuriyeti'nin başbakanlığını, Türkiye Cumhuriyeti'nin cumhurbaşkanlığını yapmış biri olarak tüm makam ve mevkileri gördüm, yaşadım. Başkaları için bunlar hedef olabilir ama benim için tek hedef, gençliğimden bu yana hayal ettiğim zengin, mutlu ve güçlü Türkiye'yi, sarsılmayacak biçimde inşa etmektir. Bu büyük ve kutsal yolda sizlerle el ele bir dönem daha çalışmak ve büyük hayalleri birlikte gerçekleştirmek üzere, sizi Türkiye Yüzyılı'na destek olmaya davet ediyorum."