DERVİŞLER SEMAYI AÇ KARNINA İCRA EDER

 DERVİŞLER SEMAYI AÇ KARNINA İCRA EDER

Ekl. Tarihi:

- Güncel. Tarihi:

Türk ve İslam aleminin en büyük mutasavvıflarından Mevlana Celaleddin-i Rumi'nin hayata gözlerini yumduğu gece olan "Şeb-i Arus", 746. yılında "Vefa Vakti" temasıyla herkesi bir olmaya çağırıyor.

Kültür ve Turizm Bakanlığı Konya Türk Tasavvuf Müziği Topluluğu Müdürü ve Postnişin Fahri Özçakıl, "Postnişin, Mevlevi şeyhinin oturduğu en üst makamdır. Biz de postnişin olarak Hazreti Mevlana'yı temsilen o makamı doldurmaya gayret ediyoruz." dedi.

Türk ve İslam aleminin en büyük mutasavvıflarından Mevlana Celaleddin-i Rumi'nin hayata gözlerini yumduğu gece olan "Şeb-i Arus", 746. yılında "Vefa Vakti" temasıyla herkesi bir olmaya çağırıyor.

Görselliği ve estetiği ile izleyenleri etkileyen, Mevlevilikte "İlahi aşkla yanan gönlün yansıması" olarak tanımlanan semayı yöneten postnişinin her ritüeli ayrı bir anlam taşıyor.

Mevlana'nın yaşadığı dönemden günümüze kadar Mevlevilerle özdeşleşen, içerdiği manasının yanı sıra görselliği ile de ilgi uyandıran zikrin icra edilmesini belli ritüellerle sağlayan postnişin, hareketiyle semazenleri yönlendiriyor.

Sema ayininin icra edildiği "Semahane" denilen alanın şeklinden, semazenlerin üstüne oturdukları postlara, giydikleri kıyafetlerden hareketlerine kadar her ritüelin farklı anlamı bulunuyor.

Özçakıl,  yaptığı açıklamada, postnişinin "posta oturan" anlamına geldiğini söyledi.

Mevlevilerde postnişinlik makamının Hazreti Mevlana'yı temsil ettiğini dile getiren Özçakıl, şöyle konuştu:

"Postnişin, Mevlevi şeyhinin oturduğu en üst makamdır. Biz de postnişin olarak Hazreti Mevlana'yı temsilen o makamı doldurmaya gayret ediyoruz. Postnişinin oturduğu postun kırmızı olması da kamilliği temsil etmektedir. Mevlana, güneşin battığı bir akşam kızıllığında vefat ettiği için post bu rengi almıştır." 

- Semayı postnişin yönetiyor

Özçakıl, postnişinin, Mevlana'nın makamını temsil etmesinden dolayı önemli bir görev üstlendiğini belirterek, "Sema mukabelesinin başında postnişinin bulunması gerekiyor. Bu yüzden semayı postnişin yönetiyor. Postnişin, Hazreti Mevlana'nın makamıdır ve bu görevi de temsilen o üstlenir." diye konuştu.

- "Dervişler semayı aç karnına icra eder"

Semahanede postnişinden sonra semazenbaşı ve semazenlerin yerini aldığını anlatan Özçakıl, şunları kaydetti:

"Semazenbaşı ve semazenler semaya girdikleri zaman postnişinin önünde selam verir. Postnişin de onların sikkesini öperek semaya girmesine izin vermiş olur. Tüm dervişler semayı aç karnına icra eder. Hazreti Mevlana dervişlerine az yeme, içme ve uyumayı tavsiye etmiştir. Nitekim derviş, tok karnına yapılan sema zikrinde maneviyattan uzak olabiliyor. Semada dervişin oruçlu olması, maneviyattan daha fazla nasiplenmesine vesile oluyor."

Son dakika gelişmelerden anında haberdar olmak için WhatsApp haber grubumuza katılabilirsiniz. WhatsApp haber kanalımız için tıklayınız!

Yorum Yap

Önemli Not: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir. Yazılan yorumlardan ilgihaber.com hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Bu habere henüz yorum yapılmadı. İlk yorumu siz yapın!
X
Yorum Yazma Sözleşmesi
“Sayfamızın takipçileri suç teşkil edecek, yasal olarak takip gerektirecek,hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, ahlaka aykırı, müstehcen, toplumca genel olarak kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir yorumu bu web sitesinin hiçbir sayfasında paylaşamazlar. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk yorumu gönderen takipçiye aittir. ilgihaber.com'a yapılan yorumlar arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Konhaber başta yukarıda sayılan hususlar olmaz üzere kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen yorum yapan takipçilerine ait ip bilgilerini ve yapmış olduğu yorumları paylaşabileceğini beyan eder ”